Bio‑Oil®

Skincare Oil 25ml
Skincare Oil 60ml
Skincare Oil 125ml
Skincare Oil 200ml

Yara izleri Yeni ve eski yara izlerinin görünümünü iyileştirmeye yardımcı olur. Çatlaklar Çatlak izlerinin görünümünü iyileştirmeye yardımcı olur. Ayrıca cildin elastikiyetini artırmaya yardımcı olarak çatlak oluşma olasılığını azaltır. Düzensiz cilt tonu Düzensiz cilt tonu görünümünü iyileştirmeye yardımcı olur. Yaşlanan cilt Yüz ve vücutta yaşlanan cildin görünümünü iyileştirmeye yardımcı olur. Ciltte nem kaybı Nem kaybını azaltmaya ve nemsiz cildin görünümünü iyileştirmeye yardımcı olur.

Turuncu / pembe yağ.

Vitaminler ve bitki özleri içeren özel yağ karışımı.

Paraffinum Liquidum, Triisononanoin, Cetearyl Ethylhexanoate, Isopropyl Myristate, Retinyl Palmitate, Helianthus Annuus Seed Oil, Tocopheryl Acetate, Anthemis Nobilis Flower Oil, Lavandula Angustifolia Oil, Rosmarinus Officinalis Leaf Oil, Calendula Officinalis Extract, Glycine Soja Oil, Bisabolol, Tocopherol, Parfum, Alpha-Isomethyl Ionone, Amyl Cinnamal, Benzyl Salicylate, Citronellol, Coumarin, Eugenol, Farnesol, Geraniol, Hydroxycitronellal, Limonene, Linalool, CI 26100.

Bio‑Oil® Skincare Oil içerisinde 11 alerjen bulunmaktadır. Çoğu alerjende olduğu gibi, bunlar bitki yağlarında ve kokuda mevcuttur. Bu alerjen maddeler: Alfa-İzometil İyonon, Amil Sinnamal, Benzil Salisilat, Sitronellol, Kumarin, Eugenol, Farnesol, Geraniol, Hidroksisitronellal, Limonen ve Linalool.

Bio‑Oil® Skincare Oil, kalifiye bir toksikolog tarafından güvenlik değerlendirmesinden geçirilmiş ve hamile ve emziren kadınlar da dahil olmak üzere yetişkinler ve üç yaşından büyük çocuklar tarafından amacına uygun kullanım için güvenli olarak sınıflandırılmıştır.

Test merkezi proDERM Uygulamalı Dermatolojik Araştırma Enstitüsü, Hamburg, Almanya. Amaç Bio‑Oil® Skincare Oil’in yara izlerinin görünümünü iyileştirmedeki etkinliğini değerlendirmek. Numune Denekler: Çeşitli Fitzpatrick cilt tiplerine sahip 36 kadın katılımcı. Yara izlerinin yaşı: 3 yıl öncesine kadar oluşmuş tüm yara izleri. Yara izi bölgeleri: karın, bacak, kol, boyun, diz, gövde, üst gövde. Yaş aralığı: 18-65. Metodoloji Çift kör, randomize ve plasebo kontrollü çalışma. Deneklerin izlerinin birbirlerine benzer izler olmasına dikkat edildi veya yara izlerinin büyüklüğü yarısına uygulama yapılacak, yarısına yapılmayacak ve sonrasında denek içi kıyaslanmaya uygun olacak şekilde seçilmiştir. Ürün 8 hafta boyunca günde iki kez, başka hiçbir ek masaj uygulanmadan hedeflenen bölgeye uygulanmıştır. Uygulama düzenli aralıklarla gözetim altında gerçekleştirilmiştir. Değerlendirmeler 0, 2, 4 ve 8. haftada yapılmıştır. Hasta ve Gözlemci Yara İzleri Değerlendirme Ölçeği''nde (POSAS) tanımlanan farklı yara izi parametreleri değerlendirilmiştir. Sonuç Bio‑Oil® Skincare Oil yara izlerinin görünümünü iyileştirmede etkilidir. Sadece 2 hafta sonra (15. gün), deneklerin %66''sında istatistiksel olarak anlamlı bir sonuç elde edilmiştir. 8 hafta sonra (57. gün) deneklerin %92''si iyileşme göstermiştir ve iyileşmenin boyutu 2 haftadakinin neredeyse üç katıdır. Çalışma süresi boyunca POSAS''ta sürekli bir iyileşme.

Test merkezi Dermatoloji Bölümü, Peking Üniversitesi, First Hospital, Pekin, Çin. Amaç Bio‑Oil® Skincare Oil’in Çinli denekler üzerinde yüzdeki akne izlerinin görünümünü iyileştirmedeki etkinliğini değerlendirmek için bir keşif çalışması. Numune Denekler: Yüzünde yeni oluşmuş akne izleri olan 44 Çinli denek (<1 yaşında). Bio‑Oil® Skincare Oil uygulanan grupta 32 denek, uygulanmayan grupta ise 12 denek yer almıştır. Yaş aralığı: 14-30. Metodoloji Randomize, kontrollü, derecelendirme yapan kişi açısından kör etkililik çalışması. Denekler 1 hafta boyunca süren arınma döneminden sonra ilk inceleme değerlendirmesine katılmıştır. Ürün 10 hafta boyunca günde iki kez uygulanmıştır. Uygulama düzenli aralıklarla gözetim altında gerçekleştirilmiştir. 0, 4, 8 ve 10. haftalardaki değerlendirmeler aşağıdaki gibi sonuçlanmıştır: Araştırmacı tarafından Küresel Yara İzi Skoru (GSS) değerlendirmesi, akne izi renginin / kızarıklığının bir kromametre kullanılarak ölçülmesi, sebum seviyelerinin bir sebumetre kullanılarak ölçülmesi, komedon sayısının ve enflamatuar lezyonların bir dermatolog tarafından belgelenmesi. Denekler ayrıca her ziyarette öz değerlendirme anketlerini doldurmuştur. Sonuç Klinik derecelendirme sonucunda Bio‑Oil® Skincare Oil''in maküler (düz) akne izlerinin eritemini veya kızarıklığını azalttığı ve cildin daha parlak olmasına da destek olduğu gözlemlenmiştir. Öz değerlendirme anketinin sonuçları, deneklerin %84''ünden fazlasının akne izlerinin genel durumunda bir iyileşme yaşadığını ve %90''ından fazlasının yara izi renginde bir iyileşme yaşadığını göstermiştir. Akne sayımı ve sebum ölçüm sonuçları, Bio‑Oil® Skincare Oil kullanımının akneye neden olmadığını veya akneyi şiddetlendirmediğini veya sebum salgısını artırmadığını göstermiştir.

Test merkezi proDERM Uygulamalı Dermatolojik Araştırma Enstitüsü, Hamburg, Almanya. Amaç Bio‑Oil® Skincare Oil’in çatlakların görünümünü iyileştirmedeki etkinliğini değerlendirmek. Numune Denekler: Çeşitli Fitzpatrick cilt tiplerine sahip 38 kadın katılımcı. Çatlak nedenleri: çeşitli (hamilelik sonrası, kilo alma veya ergenlikte hızlı büyüme). Çatlak izi bölgeleri: karın, uyluk ve kalçalar. Yaş aralığı: 18-65. Metodoloji Çift kör, randomize ve plasebo kontrollü çalışma. Deneklerin çatlak izleri birbirine benzer izler olarak seçilmiştir veya çatlak izi büyüklüklerinin karşılaştırma yapmaya uygun olmalarına dikkat edilmiştir. Ürün 8 hafta boyunca günde iki kez uygulanmış, hedef bölgeye ek masaj yapılmamıştır. Uygulama düzenli aralıklarla gözetim altında gerçekleştirilmiştir. Değerlendirmeler 0, 2, 4 ve 8. haftada yapılmıştır. Hasta ve Gözlemci Yara İzleri Değerlendirme Ölçeği''nde (POSAS) tanımlanan farklı yara izi parametreleri değerlendirilmiştir. Sonuç Bio‑Oil® Skincare Oil çatlak izlerinin görünümünü iyileştirmede etkilidir. Sadece 2 hafta sonra (15. gün), deneklerin %95''sında istatistiksel olarak anlamlı bir sonuç elde edilmiştir. 8 hafta sonra (57. gün), deneklerin %100''ü iyileşme göstermiş ve iyileşmenin boyutu 2 haftadakinin iki katından fazla olmuştur. Çalışma süresi boyunca POSAS''ta sürekli bir iyileşme.

Test merkezi Thomas J. Stephens & Associates, Inc., Teksas, Amerika Birleşik Devletleri. Amaç Bio‑Oil® Skincare Oil’in yüz ve boyunda hafif ila orta derecede fotoyaşlanmış (yaşlanan) cilde sahip kadınlar tarafından kullanıldığında düzensiz cilt tonu ve lekeli pigmentasyon görünümünü iyileştirmedeki etkinliğini değerlendirmek. Numune Denekler: Çeşitli Fitzpatrick cilt tiplerine sahip 67 kadın katılımcı, yüz ve boyunda klinik olarak belirlenmiş hafif ila orta derecede fotoyaşlanmaya sahiptir. Bio‑Oil® Skincare Oil uygulanan grupta 35 denek, uygulanmayan grupta ise 32 denek yer almıştır. Yaş aralığı: 30-70. Metodoloji Randomize, kontrollü, derecelendirme yapan kişi açısından kör etkililik çalışması. Denekler 1 hafta boyunca süren arınma döneminden sonra ilk inceleme değerlendirmesine katılmıştır. Ürün yüze ve boyuna 12 hafta boyunca günde 2 kez uygulanmıştır. Uygulama, başlangıç ziyaretinde gözetim altında gerçekleştirilmiştir. Klinik değerlendirmeler 0, 2, 4, 8 ve 12. haftalarda yapılmıştır. Denekler, klinik olarak yüzdeki ve boyundaki leke ve pigmentasyon izleri için ayrı derecelendirilmiştir. Sonuç Bio‑Oil® Skincare Oil, fotoyaşlanmış (yaşlanan) ciltteki düzensiz cilt tonu ve pigmentasyon izlerinin görünümünü iyileştirmede etkilidir. 4 hafta sonunda yüzdeki ve boyundaki parametreler için istatistiksel olarak anlamlı sonuçlara ulaşılmıştır. 12 hafta sonunda Bio‑Oil® Skincare Oil uygulanan deneklerin %86''sının yüzlerindeki cilt lekelerinde, %71''inin yüzündeki pigmentasyon izlerinde, %69''unun boynundaki cilt lekelerinde ve %60''ının boynundaki pigmentasyon izlerinde istatistiksel olarak anlamlı iyileşme gözlemlenmiştir.

Test merkezi Thomas J. Stephens & Associates, Inc., Teksas, Amerika Birleşik Devletleri. 1. Çalışma Yüz ve boyun Amaç Bio‑Oil® Skincare Oil’in yüzde ve boyunda güneş etkisinden dolayı oluşan hafif lekeli ila orta lekeli (yaşlanan) ciltlere sahip kadınlardaki etkisini gözlemlemek. Numune Denekler: Çeşitli Fitzpatrick cilt tiplerine sahip 67 kadın katılımcı, yüz ve boyunda klinik olarak belirlenmiş hafif ila orta derecede fotoyaşlanmaya sahiptir. Bio‑Oil® Skincare Oil uygulanan grupta 35 denek, uygulanmayan grupta ise 32 denek yer almıştır. Yaş aralığı: 30-70. Metodoloji Randomize, kontrollü, derecelendirme yapan kişi açısından kör etkililik çalışması. Denekler 1 hafta boyunca süren arınma döneminden sonra ilk inceleme değerlendirmesine katılmıştır. Ürün yüze ve boyuna 12 hafta boyunca günde 2 kez uygulanmıştır. Uygulama, başlangıç ziyaretinde gözetim altında gerçekleştirilmiştir. Klinik değerlendirmeler 0, 2, 4, 8 ve 12. haftalarda yapılmıştır. Denekler klinik olarak yüz ve boyun ayrı olmak üzere belirtilen parametrelere göre notlandırılmıştır: genel görünüm, ince çizgiler, derin çizgiler, benekli pigmentasyon izleri, cilt lekeleri, görünen pürüzlülük/yumuşaklık, elle hissedilen pürüzlülük/yumuşaklık, sıkılaştırılmış görünüm ve berraklık (donukluk). Sonuç Bio‑Oil® Skincare Oil boyun ve yüz bölgesinde genel yaşlanma görünümünün iyileşmesinde etkilidir. 8 hafta sonunda klinik olarak derecelendirilmiş etkinlik parametrelerine göre istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edilmiştir. 12 hafta sonunda Bio‑Oil® Skincare Oil uygulama grubundaki deneklerin %94''ünün yüz bölgesinin, %80''inin boyun bölgesinin genel görünümünde istatistiksel olarak iyileşme gözlemlenmiştir. 2. Çalışma Vücut Amaç Güneş etkisinden dolayı oluşan hafif ve orta dereceli yaşlanma belirtileri gösteren cilde sahip kadınların dekolte, alt bacak ve kol bölgelerinde Bio‑Oil® Skincare Oil’in etkisini değerlendirmek. Numune Denekler: Çeşitli Fitzpatrick cilt tiplerine sahip 67 kadın katılımcı, yüz ve boyunda klinik olarak belirlenmiş hafif ila orta derecede fotoyaşlanmaya sahiptir. Bio‑Oil® Skincare Oil uygulanan grupta 35 denek, uygulanmayan grupta ise 32 denek yer almıştır. Yaş aralığı: 30-70. Metodoloji Randomize, kontrollü, derecelendirme yapan kişi açısından kör etkililik çalışması. Denekler 1 hafta boyunca süren arınma döneminden sonra ilk inceleme değerlendirmesine katılmıştır. Ürün 12 hafta boyunca günde iki kez dekolte, alt bacaklar ve kollara uygulanmıştır. Uygulama, başlangıç ziyaretinde gözetim altında gerçekleştirilmiştir. Klinik değerlendirmeler 0, 2, 4, 8 ve 12. haftalarda yapılmıştır. Denekler klinik olarak dekolte, alt bacak ve kol bölgeleri ayrı olmak üzere belirtilen parametrelere göre notlandırılmıştır: genel görünüm, buruşuk doku, kuruluk/yumuşaklık, görünen pürüzlülük/yumuşaklık, dokusal pürüzlülük/pürüzsüzlük. Sonuç Bio‑Oil® Skincare Oil vücuttaki güneş etkisinden dolayı oluşan yaşlanma görünümünün iyileşmesinde etkilidir. 4 hafta sonunda klinik olarak derecelendirilmiş etkinlik parametrelerine göre istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edilmiştir. 12 hafta sonunda Bio‑Oil® Skincare Oil uygulanan deneklerin %89''unun dekolte, alt bacak ve kol bölgesinin genel görünümünde istatistiksel olarak iyileşme gözlemlenmiştir.

Test merkezi Güney Afrika Tıp Üniversitesi Fotobiyoloji Laboratuarı. 1. Çalışma Stratum corneum hidrasyonu ve bariyer fonksiyonu Amaç Bio‑Oil® Skincare Oil’in tek uygulamada stratum corneum’un (SC) bariyer etkisini ve nemlenmeyi iyileştirmeye etkisini değerlendirmek. Numune Denekler: Çeşitli Fitzpatrick cilt tiplerine sahip 40 kadın katılımcı. Test alanı: test ürünü tüm deneklerin üst kol içine uygulanmıştır. Metodoloji Birincil ölçü olarak Corneometer yardımıyla ciltteki nemliliğin değerlendirilmesi, ikincil olarak Vapometer ile bariyer fonksiyonunun değerlendirilmesi. Katılımcılar cildi kurutmak için ölçümler yapılmadan 2 saat önce ön kollarını sabunla yıkamıştır. Baz ölçümler yapılmıştır. Tüm deneklerin önkol bölgelerinin farklı noktalarına Bio‑Oil® Skincare Oil ve referans yağ uygulanmıştır. Uygulamanın hemen ardından ve 2 saat sonrasında ürünler ciltten temizlenmeden önce ve sonra ölçümler tekrarlanmıştır. Tüm ölçümlerde ürün uygulanmamış kontrol bölgesi için de ölçümler yapılmıştır. Sonuç İlk uygulama sonrasında, hiç ürün uygulanmayan bölgeyle kıyaslandığında her iki yağın uygulandığı bölgede transepidermal su kaybının azaldığı gözlenmiştir. Ürünün ciltten arındırılmasından önceki 2 saat içerisinde her iki ürün için cildin nem tutma kapasitesini artırdığı gözlenmiştir. 2 saat sonrasında ürünler ciltten temizlendikten sonra, Bio‑Oil® Skincare Oil referans yağa göre nemi ve dolayısıyla da cilt nemini daha fazla artırarak transepidermal su kaybın değerlerini daha fazla yükseltmiştir. 2. Çalışma Kuru cilt görünümü Amaç Günde iki kez uygulanan Bio‑Oil® Skincare Oil’in kuru ciltleri nemlendirme performansını ve rahatlatma etkisini değerlendirmek. Numune Denekler: 25 beyaz kadın katılımcı. Test alanı: test ürünleri tüm deneklerin alt - dış bacak bölgesine uygulanmıştır. Metodoloji 7 günlük periyod boyunca cilt kuruluğuna neden olmak için sabun kullanılmıştır. Bio‑Oil® Skincare Oil ve referans yağ günde iki kez uygulanmıştır. 1. ve 3. günlerde cilt değerlendirmesi yapılmıştır. Görsel değerlendirmeler, 2 kat büyütme sağlayan lamba kullanılarak eğitimli değerlendirici tarafından yapılmıştır. Tüm değerlendirmelerde uygulama yapılmamış test bölgesi de gözlemlenmiştir. Sonuç Hem Bio‑Oil® Skincare Oil hem de referans yağ, uygulama yapılmayan duruma göre cildin kuruluğunda iyileşme sağlamıştır. Bio‑Oil® Skincare Oil 3. günde istatistiksel olarak daha iyi bir performans göstermiştir. Bio‑Oil® Skincare Oil’in uygulandığı cilt bölgelerindeki görünümün iyileşme gösterdiği ve ürünün kuru cildi rahatlatmasındaki etkinliği doğrulanmıştır.

Test merkezi Complife Italia S.r.l, İtalya. Amaç Bio‑Oil® Skincare Oil’in cilt tahrişine neden olma potansiyelini değerlendirmek. Numune Denekler: 25 katılımcı; 19 erkek ve 6 kadın, hepsi laktik asit batma testine göre hassas cilde sahip. Yaş aralığı: 18-65. Metodoloji Randomize ve kontrollü çalışma. İki alan değerlendirilmiştir: negatif kontrolün uygulandığı alan (demineralize su) ve Bio‑Oil® Skincare Oil’in uygulandığı alan. Test ürünleri, bir Finn Chamber® kullanılarak 48 saatlik bir süre boyunca katılımcıların ellerinin arkasına uygulanmıştır. Cilt reaksiyonları bir dermatolog gözetiminde, yama çıkarıldıktan 15 dakika, 1 saat ve 24 saat sonra birincil cilt tahrişini belirlemek üzere değerlendirilmiştir. Cilt reaksiyonları 0-4 arası bir ölçekte değerlendirilmiştir (0 eritem, ödem veya diğer cilt tahrişlerinin olmadığı, 4 ise koyu kırmızı görünüm ve uygulama alanının ötesinde genişlemiş şişliği gösteren ciddi eritem ve ödem olduğu anlamına gelmektedir). Sonuç Hiçbir denek test ürününe karşı herhangi bir advers reaksiyon yaşamamış, tüm zaman noktalarında tüm denekler için görsel skor 0 (sıfır) olarak kaydedilmiştir. Bio‑Oil® Skincare Oil’in cilt tarafından tolere edilebilirliği ''tahriş edici değil'' olarak değerlendirilmiştir.

Test merkezi Complife Italia S.r.l, İtalya. Amaç Bio‑Oil® Skincare Oil’in akne ve komedon (sivilce) oluşumuna etkisini test etmek. Numune Denekler: 20 katılımcı; akne eğilimli cilde sahip çeşitli Fitzpatrick cilt tiplerinden 14 kadın ve 6 erkek. Yaş aralığı: 18-65. Metodoloji Randomize ve kontrollü çalışma. Ürün, katılımcıların üst sırt bölgesine bir filtre kağıdı diski üzerinde uygulanmıştır. Yamalar 48 ila 72 saat boyunca yerinde bırakılmış, çıkarılmış ve tekrar uygulanmıştır. Aralıksız 4 hafta boyunca toplam 12 yama uygulanmıştır. Negatif kontrol (demineralize su), test ürünü (Bio‑Oil® Skincare Oil) ve pozitif kontrol (lanolin alkol, bilinen bir komedojenik ürün) karşılaştırılarak üç alan değerlendirilmiştir. Cilt reaksiyonları, her bir yamanın çıkarılmasından 15 dakika sonra, her bir ürün uygulamasından önce ve sonra komedon (sivilce) varlığını karşılaştırmak için bir dermatolog gözetiminde klinik olarak değerlendirilmiştir. Sonuç Bio‑Oil® Skincare Oil’in komedojenik olmadığı tespit edilmiştir. Bio‑Oil® Skincare Oil’in uygulandığı bölge negatif kontrol bölgesine göre anlamlı bir fark göstermemiştir. Pozitif kontrol akneye neden olmuştur.

Test merkezi proDERM Uygulamalı Dermatolojik Araştırma Enstitüsü, Hamburg, Almanya. 1. Çalışma Eğitimli değerlendiriciler Amaç Standart ve ovalayarak uygulamaların ardından Bio‑Oil® Skincare Oil’in emilimini değerlendirmek. Numune Denekler: 22 eğitimli değerlendirici; 21 kadın ve 1 erkek. Test alanı: test ürünleri tüm değerlendiricilerin üst kol içine uygulanmıştır. Metodoloji Çift kör, randomize ve kontrollü çalışma. Bio‑Oil® Skincare Oil ve bir referans yağ, değerlendiricilerin üst kol içinde belirlenmiş test alanlarına uygulanmıştır. Değerlendiriciler belirli bir hızda 100 döngüsel hareket gerçekleştirmiştir. Değerlendiriciler daha sonra ürünlerin emilimini ''çok yavaş emilim'' ile ''çok hızlı emilim'' arasında 5 puanlık bir ölçekte değerlendirmiştir. Deri üzerindeki yağ miktarını değerlendirmek için Sebumeter ölçümleri, uygulamadan önce ve iki dakika sonra olmak üzere iki noktada alınmıştır. Sonuç Eğitimli değerlendiricilerin büyük çoğunluğu (%77.3) tarafından Bio‑Oil® Skincare Oil’in cilt tarafından emilimi "çok hızlı" ve "hızlı" olarak değerlendirilmiştir. İkinci ölçüm noktasında cilt üzerinde kalan Bio‑Oil® Skincare Oil miktarının referans yağ ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak düşük olduğunu gösteren sebumeter okumaları bu durumu doğrulamıştır. 2. Çalışma Tüketici paneli Amaç Standart ve ovalayarak uygulamaların ardından Bio‑Oil® Skincare Oil’in emilimini değerlendirmek. Numune Denekler: 100 katılımcı; 97 kadın ve 3 erkek. Test alanı: test ürünleri tüm katılımcıların üst kol içine uygulanmıştır. Metodoloji Çift kör, randomize ve kontrollü çalışma. Bio‑Oil® Skincare Oil ve bir referans yağ, katılımcıların üst kol içinde belirlenmiş test alanlarına uygulanmıştır. Katılımcılar test ürününü birer dakika boyunca ovuşturmuştur. Katılımcılar daha sonra ürünlerin emilimini ''çok yavaş emilim'' ile ''çok hızlı emilim'' arasında 5 puanlık bir ölçekte değerlendirmiştir. Sonuç Katılımcıların çoğunluğu (%72) tarafından Bio‑Oil® Skincare Oil’in cilt tarafından emilimi "çok hızlı" ve "hızlı" olarak değerlendirilmiştir.

Test merkezi Testler, Prof. Dr. J Wiechers tarafından Milano, İtalya''daki Rigano Labarotuvarlarında gerçekleştirilmiştir. Amaç Bio‑Oil® Skincare Oil’in Verniks Kazeoza ile benzer oklüsivite düzeyi gösterip göstermediğini gözlemlemek. Verniks kazeoza, ideal oklüsivite seviyesi nedeniyle kozmetik bilimciler tarafından cilt nemlendirmede ''altın standart'' olarak kabul edilmektedir. Metodoloji İnsan derisinin yüzey özelliklerini taklit eden yarı-geçirgen bir membran olan Vitro-Skin™ ile kaplı beher içerisine belirlenen ölçüde su yerleştirilmiştir. Membrana eşit miktarlarda verniks kazeoza ve Bio‑Oil® Skincare Oil uygulanmış ve beherden su kaybı oranı zaman içinde ölçülmüştür. Sonuçlar, hiçbir ürün uygulanmayan membrandaki su kaybı ile karşılaştırılmıştır. Her ürün için su buharlaşma hızı hesaplanmış, g/m²/saat olarak ifade edilmiştir. Sonuç Bio‑Oil® Skincare Oil, verniks kazeoza ile çok benzer bir oklüsivite seviyesi göstermiş ve verniks kazeoza için 27,2''ye kıyasla 23,5 olarak kaydedilmiştir.

Nasıl uygulanır? Bio‑Oil® Skincare Oil tamamen emilene kadar yüz veya vücut üzerinde dairesel hareketlerle masaj yapılmalıdır. Ürünün en az üç ay boyunca günde iki kez uygulanması tavsiye edilir. Bio‑Oil® Skincare Oil açık yaraya veya kesik deriye uygulanmamalıdır. Sadece topikal kozmetik uygulama için tasarlanmıştır. Yüzeydeki deri tamamen iyileşir iyileşmez yara izi üzerinde kullanmak güvenlidir. Sonuçlar kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Ne kadar süre kullanılmalı Bio‑Oil® Skincare Oil’in çeşitli klinik deneyleri 8 haftalık ve 12 haftalık periyotlarda gerçekleştirilmiştir ve ürünün performansının zaman içinde değerlendirilmesi mümkün olmuştur. İstatistiksel analiz, iki hafta gibi kısa bir süre sonra cildin görünümünde önemli bir iyileşme olduğunu ve bu iyileşmenin denemelerin süresi boyunca korunduğunu veya arttığını göstermektedir. Cilt bakım rutini ile birlikte kullanım Maksimum emilim için Bio‑Oil® Skincare Oil temizlenmiş cilde uygulanmalıdır. Bio‑Oil® Skincare Oil’in ''daha fazla etki etmesi'' için başka ürünlerle karıştırılması etkinliğini olumsuz etkileyebilir. Nemlendirici, güneş koruma losyonu veya başka bir yüz kremi uyguluyorsanız, bunu sadece Bio‑Oil® Skincare Oil cilt tarafından tamamen emildikten sonra yapın. Tüm vücutta kullanım için, Bio‑Oil® Skincare Oil’i duş veya banyodan sonra uygulayın. Hamilelikte kullanım Hamilelik çatlakları vücudun herhangi bir yerinde görülebilir, ancak en çok karın, uyluk, kalça, bel ve göğüslerde görülür. Hamilelik çatlaklarının oluşumunu önlemeye yardımcı olmak için Bio‑Oil® Skincare Oil’in ilk üç aylık dönemin başlangıcından doğum sonrasına kadar günde iki kez bu bölgelere uygulanması önerilir. Düzenli olarak uygulanan Bio‑Oil® Skincare Oil, pruritis gravidarum ile ilişkili kaşıntılı ve nemsiz cilt için de aktif bir rahatlama sağlayacaktır. Hamilelik sırasında meydana gelen hormonal dalgalanmalardan kaynaklanan eşit olmayan cilt tonu için de kullanılabilir. A vitamini ve hamilelik Kadınlara genellikle hamilelik sırasında A vitamini besin takviyelerini sınırlandırmaları önerilir ve bu nedenle A vitamini içeren cilt bakım ürünlerini kullanma konusunda endişeleri olabilir. Cilde uygulanan herhangi bir madde ancak toksikolojik eşiğin üzerindeki seviyelerde bulunduğunda zararlıdır. Cilt penetrasyon için önemli bir bariyer oluşturduğundan, topikal olarak uygulanan A vitamininin sadece bir kısmı vücuda girer. Avrupa Komisyonu''nun Tüketici Güvenliği Bilimsel Komitesi (SCCS), kozmetik bileşen olarak kullanıldığında A vitamini ve esterlerini değerlendirmiştir. SCCS''nin görüşü, vücut losyonlarında maksimum %0,05 retinol eşdeğeri konsantrasyona kadar A vitamini kullanımının güvenli olduğu yönündedir. Bio‑Oil® Skincare Oil, formülasyonunda bir vücut losyonu için izin verilen bu maksimum konsantrasyonun çok altında A vitamini içerir ve hamilelik boyunca güvenle kullanılabilir. Düşük seviyede A vitamini içeren Bio‑Oil® Skincare Oil, hamile kadınlara herhangi bir güvenlik riski olmaksızın A vitamininin faydalarını sağlar. Biberiye yağı ve hamilelik Yüksek konsantrasyonlarda biberiye yağının bir emenagog olduğu bulunmuştur, yani adet kanamasını tetikleme ve muhtemelen erken doğumu tetikleme yeteneğine sahiptir. Bu nedenle biberiye yağını yüksek konsantrasyonlarda kullanan aromaterapistler ve bitki uzmanları, hamilelik sırasında kullanılmamasını önermektedir. Bununla birlikte, Bio‑Oil® Skincare Oil’deki biberiye yağı konsantrasyonu çok düşüktür ve bu nedenle hamilelik sırasında kullanımı güvenlidir. Emzirme döneminde kullanım Bio‑Oil® Skincare Oil emzirme döneminde vücutta kullanım için güvenlidir, ancak meme uçlarına uygulanmasından kaçınılması önerilir. Herhangi bir zararlı etki olmamasına rağmen, küçük bebekler çok hassastır ve çok az miktarda bile olsa Bio‑Oil® Skincare Oil’i yutmamalıdır. Bebekler ve çocuklarda kullanım Bio‑Oil® Skincare Oil’in üç yaşın altındaki çocuklarda kullanımının güvenliği değerlendirilmemiştir. Doğumdan sonraki ilk birkaç yıl içinde, bağışıklık sisteminin gelişimi de dahil olmak üzere insan vücudunda birçok değişiklik meydana gelir. Bu nedenle sadece üç yaş ve üzeri çocuklarda kullanılması tavsiye edilir. Ürün çocuklara dikkatle uygulanmalı ve göz veya ağız yakınında kullanılmamalıdır. Güneşte kullanım Bio‑Oil® Skincare Oil üzerinde yapılan testler, ürünün güneş yanığını güçlendirmediğini veya şiddetlendirmediğini göstermektedir. Bu nedenle güneşte kullanımı güvenlidir, ancak ürün güneşin UVA ve UVB ışınlarının zararlı etkilerine karşı koruma sağlamaz ve bu nedenle ürünün en az 30 güneş koruma faktörüne (SPF) sahip geniş spektrumlu bir güneş koruyucu ile birlikte kullanılması önemlidir. Mukozal membranlar üzerinde veya yakınında kullanım Bio‑Oil® Skincare Oil, mukozal membranlarla temas dışında tüm kullanımlar için güvenli olarak sınıflandırılmıştır. Radyoterapi veya kemoterapi ile birlikte kullanım Bio‑Oil® Skincare Oil radyasyonu emebilecek herhangi bir bileşen içermemesine rağmen, radyoterapi veya kemoterapi tedavisi gören kişilerin ürünü kullanmadan önce bir tıp doktoruna başvurmaları tavsiye edilir. Farmasötik ürünlerle birlikte kullanım Bio‑Oil® Skincare Oil bir kozmetik ürünüdür. Ürünün farmasötik ürünlerle eşzamanlı kullanımına ilişkin tavsiye almak için bir tıp doktoruna başvurmanız önerilir. Hassas ciltlerde kullanım Bio‑Oil® Skincare Oil hassas ciltlerde kullanılabilir. Hassas cilde sahip 18-65 yaş arası 25 katılımcı üzerinde yapılan bir cilt tahrişi çalışmasında, hiçbir denek formülasyona karşı herhangi bir advers reaksiyon yaşamamıştır. Yağlı ciltlerde kullanım Bio‑Oil® Skincare Oil yağlı ciltlerde kullanılabilir. Akneye eğilimli cilde sahip 18-65 yaş arası 20 katılımcı üzerinde yapılan bir denemede, Bio‑Oil® Skincare Oil’in komedojenik olmadığı tespit edilmiştir. Akneye eğilimli ciltlerde kullanım Bio‑Oil® Skincare Oil akneye eğilimli ciltlerde kullanılabilir. Akneye eğilimli cilde sahip 18-65 yaş arası 20 katılımcı üzerinde yapılan bir denemede, Bio‑Oil® Skincare Oil’in komedojenik olmadığı tespit edilmiştir. Yüzünde yeni oluşmuş akne izleri olan 14-30 yaş arası 44 denek üzerinde yapılan bir akne izi çalışmasında; akne sayımı ve sebum ölçüm sonuçları Bio‑Oil® Skincare Oil kullanımının akneye neden olmadığını veya akneyi şiddetlendirmediğini veya sebum salgısını artırmadığını göstermiştir. Akneden muzdarip kişilerin Bio‑Oil® Skincare Oil kullanmadan önce bir tıp doktoruna danışmaları tavsiye edilir.

Yara izi, cildin yaralanmasını takiben iyileşme sürecinin doğal bir parçası olarak oluşan kolajen büyümesidir. Kolajen, vücudun bağ dokusunun ana bileşenini teşkil eden doğal yoldan bulunan proteinlerden oluşur. Ciltte bir yaralanma meydana geldiğinde, vücut etkilenen bölgeyi onarmak için mümkün olduğunca hızlı hareket eder ve mükemmel iyileşmeden ziyade hayatta kalmaya odaklanır. Yaralanmaya yanıt olarak kolajenin hızlı bir şekilde aşırı üretilmesi yara izlerini oluşturan şeydir. Bir yara izi olgunlaştıkça çok sayıda değişiklik geçirecek olsa da, hiçbir zaman çevresindeki cildin normal gücüne ulaşamayacaktır. Yara bölgesindeki kıl folikülleri ve ter bezleri tekrar büyümeyecektir. Yara izi oluşumunun aşağıdaki dört evresi vardır: Hemostatik evre Bu evre bir yaralanma meydana geldikten hemen sonra başlar ve yaralı bölge kanamayı kontrol etmek için kan damarlarını daraltarak normal durumuna dönmeye çalıştığından birkaç saat sürer. Yaralı hücreler aynı anda pıhtılaşmayı aktive etmek için belirli proteinleri serbest bırakır, böylece hasarlı damarları kapatır ve kan kaybını azaltır. İnflamatuar evre İlk travmadan sonra üç veya dört gün boyunca ortaya çıkan kızarıklık ve şişlik, bağışıklık tepkisinin gözle görülür bir göstergesidir. Beyaz kan hücreleri, yarayı kalıntılardan ve bakterilerden temizleyen kimyasallar salgılar. Proliferatif evre Bu evre, üçüncü gün civarında başlar ve yaklaşık üç hafta boyunca devam eder. Bu evrede yarayı kapatmak ve bağlamak için üç farklı süreç aynı anda gerçekleşir: Granülasyon: Fibroblastlar (kolajen sentezinden sorumlu hücreler) yarayı doldurmak üzere hızla kolajen oluşturmak için yara bölgesinde aşırı çoğalır. Epitelleşme: yarayı örtmek için bir deri tabakası oluşturulur. Yara kasılması: kusuru en aza indirmek amacıyla yara bir araya toplanır. Matürasyon (olgunlaşma) evresi Bu ''yeniden şekillenme'' evresi yaklaşık üç hafta sonra başlar ve yaranın büyüklüğüne ve derinliğine bağlı olarak iki yıla kadar devam edebilir. Bu süre zarfında, lifler yaralanma bölgesine uygulanan strese göre yeniden düzenlenirken kolajen oluşmaya devam eder ve yara izinin nihai yapısını belirler. Yara izi yara bölgesini örtüp korurken, kolayca bozulabilir. Yara dokusu genellikle normal cildin gerilme mukavemetinin %70''ini gösterir.

Kişiler farklı şekilde iyileştiği için, yara izinin nihai görünümü kişiden kişiye değişecektir. Cilt tipi, yara izinin yeri, yaralanma tipi, kişinin yaşı ve hatta beslenme durumu gibi faktörler yara izinin nasıl görüneceğini belirlemede rol oynayacaktır. Yara izi türleri aşağıdaki kategorilere ayrılabilir: Yaygın yara izleri Bu yara izleri başlangıçta iltihaplı ve koyu görünür, ancak zamanla daha düz ve daha az fark edilir hale gelir ve ince bir çizgi izi ile sonuçlanır. Atrofik yara izleri Bu yara izleri cilt yüzeyinin altında çöküntülere veya girintilere neden olur. Örnek olarak akne veya su çiçeği izleri verilebilir. Hipertrofik yara izleri Bu yara izleri cilt yüzeyinin üzerine çıkar. Aşırı miktarda kolajen ile karakterizedir, ancak her zaman orijinal yaranın sınırları içinde kalır. Keloid yara izleri Keloidler hipertrofik yara izleri ile karıştırılmamalıdır. Keloidler de kabarık yara izleri olmasına rağmen, orijinal yaranın sınırlarının ötesine yayılması ile karakterizedir. Zaman içinde büyümeye devam edebilir ve genellikle eksizyondan sonra tekrarlar. Yara izi kontraktürleri Cilt kalıcı olarak gerildiğinde kontraktür yara izi oluşur. Genellikle yara izleri eklemleri veya deri kıvrımlarını dik açılarla geçtiğinde gelişir. Yara dokusu esnemeye karşı dirençlidir ve normal hareketi engelleyebilir. Yara izi kontraktürleri genellikle yanık yaralanmalarının ardından ortaya çıkar. Çatlaklar (Striae) Çatlaklar, hızlı kilo değişimlerinin yaşandığı dönemlerde (örn. ergenlik dönemi büyüme atakları, hamilelik) vücudun, üzerini örten deriden daha hızlı genişleyerek deri dokusunda iç yırtılmalara neden olmasıyla ortaya çıkar. Bu yırtıklar kendilerini onardığında çatlak olarak bilinen izleri oluştururlar.

Tıbbi açıdan çatlaklar veya stria, yara izinin başka bir şeklidir, ancak çoğu insan bunları yara izlerinden farklı görür. Stria, cildin hızlı bir şekilde genişlediği dönemlerde, örneğin hamile kadınlarda, vücut geliştirenlerde ve büyüme atağı dönemindeki ergenlerde ortaya çıkan cilt çizgileridir. Tam olarak adından da anlaşılacağı gibi gerilmeden kaynaklanırlar. Daha açık tenli kişiler pembemsi çatlaklar geliştirme eğilimindeyken, daha koyu tenli kişiler çevredeki deriden daha açık çatlaklara sahip olma eğilimindedir. Cilt doğal olarak elastiktir. Bu esneklik, cilt dokusunun altında yer alan dermisteki kolajen ve elastin tarafından sağlanır. Kolajen, doğal olarak bulunan bir grup proteinden oluşur ve vücudun bağ dokusunun önemli bir bileşenidir. Yine doğal olarak bulunan proteinlerden oluşan elastin de bağ dokusunda bulunur ve elastik özelliklerini sağlar. Bu bağ dokusu, dermisin genişleyip daralarak vücudun sürekli hareketine uyum sağlamasına olanak tanır, ancak hızlı kilo alma dönemlerinde uyum sağlamak için yeterli zamanı olmayabilir ve cilt dokusunda iç yırtılmalara neden olabilir. Bu yırtıklar kendilerini onardığında çatlak olarak bildiğimiz izleri oluştururlar. Yararlı bir benzetme, gerilmekte olan bir yaydır. Bir yayı doğal elastik sınırı olarak bilinen belirli bir aralıkta esnetirseniz, tekrar tekrar orijinal boyutuna geri döner. Ancak, yayı doğal elastik sınırının ötesinde aşırı gererseniz, kalıcı olarak gerilir ve orijinal boyutuna geri dönmez. Çatlaklar önemli bir tıbbi sorun teşkil etmese de, çatlak görülen kişilerde duygusal sıkıntıya neden olabilir. Bunların gelişme olasılığı cilt tipine, yaşa, kalıtıma, beslenmeye ve cildin nem oranına göre değişir. Çatlak oluşum aşamaları aşağıdaki gibidir: Birinci aşama Erken çatlaklar soluk renkli görünür ve kaşıntılı da olabilir. Çatlakların hemen etrafındaki cilt de ''düzleşmiş'' ve ''ince'' görünebilir. İkinci aşama Çatlaklar yavaş yavaş uzunluk ve genişlik olarak büyüyecek, daha koyu ve daha belirgin hale gelecektir. Üçüncü aşama Çatlaklar olgunlaştığında ve cilt artık gerilim altında olmadığında solmaya ve daha solgun hale gelmeye başlayacaktır. Ayrıca hafif çökük ve düzensiz şekil veya uzunlukta görünebilirler.

Hamile kadınların %50 ila %90''ının çatlaklara eğilimli olduğu tahmin edilmektedir. Çatlaklar karın, uyluk, kalça, bel ve göğüslerde oluşabilir; bunlar hamilelik sırasında vücut değişirken cildin en fazla gerildiği bölgelerdir. Vücudun herhangi bir yerinde görülebilmekle birlikte, büyük miktarlarda yağ depolanan yerlerde ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Çatlaklar genellikle hamileliğin ilerleyen üç aylık dönemlerinde (altıncı veya yedinci ay civarında) görünür hale gelirken, bazı kadınlar çatlakların ilk üç aylık dönemde oluşmaya başladığını görmeye başlar. Hamilelik çatlakları, artan hormon seviyeleri nedeniyle cildin doğuma hazır hale gelmesinden de kaynaklanabilir. Bu hormonlar cilde daha fazla su çekerek kolajen lifleri arasındaki bağları gevşetir. Bu da cildin gerildiğinde yırtılmasını ve çatlakların oluşmasını kolaylaştırır. Çatlak izlerinin gelişimi cilt tipi, ırk, yaş, beslenme ve cildin nem oranına göre değişir.

Bio‑Oil® Skincare Oil’in üretimi, kozmetik ürünler için ISO 22716:2007 İyi Üretim Uygulamaları (GMP) gerekliliklerine uygundur. Bio‑Oil® Skincare Oil üretiminde kullanılan tüm hammaddelere bir Analiz Sertifikası (COA) ve tüm ambalaj malzemelerine bir Uygunluk Sertifikası (COC) eşlik eder. Kalite kontrol testlerinden geçmeden hiçbir hammadde veya ambalaj malzemesi üretime alınmaz. Karıştırılan her Bio‑Oil® Skincare Oil partisine benzersiz bir parti numarası tahsis edilir. Partiden alınan bir numune laboratuvar tarafından görünüm, berraklık, koku, spektrofotometri ile tanımlama, yoğunluk, viskozite ve mikrobiyoloji açısından test edilir. Bu numune altı yıl boyunca saklanır. Bio‑Oil® Skincare Oil’in doldurulması ve paketlenmesi sıcaklık ve nem kontrollü bir tesiste gerçekleştirilir. Toz kontaminasyonunu önlemek için hava, yüksek verimli partikül hava (HEPA) filtreleme sisteminden geçer. Üretim hatlarında çalışan personel şapka, yüz maskesi, yüz siperi, eldiven, mont ve galoş giymektedir. Numuneler düzenli aralıklarla hattan alınır ve olağanüstü kusurlara karşı önlem olarak Kalite Kontrol departmanı tarafından incelenir. Şişenin, kartonun ve nakliye kutusunun üzerine bir parti numarası basılır ve üretilen her partiden bir saklama numunesi altı yıl boyunca saklanır. Bio‑Oil® Skincare Oil üretim sürecinde hiçbir zararlı emisyon, tehlikeli atık veya atık su ortaya çıkmaz.

Bio‑Oil® Skincare Oil doğrudan güneş ışığı almayan serin bir yerde saklanmalıdır.

Tüm Bio‑Oil® Skincare Oil ambalajları (şişe, tapa, kapak ve karton) geri dönüştürülebilir.

Bio‑Oil® Skincare Oil açıldıktan sonra 36 aylık kullanım ömrüne sahiptir. Bu süre, ürünün açıldıktan sonra güvenli olduğu ve tüketiciye herhangi bir zarar vermeden kullanılabileceği süredir.

Bio‑Oil® Skincare Oil Helal ve Koşer sertifikalıdır.

Bio‑Oil® Skincare Oil güvenli bir toksikolojik profile sahiptir ve bu konudaki uluslararası düzenlemelere uygundur, ancak tüm kozmetik ürünlerde olduğu gibi Bio‑Oil® Skincare Oil kullanıcılarının ürünü kullanırken bir advers reaksiyonla karşılaşma riski vardır. Bir advers reaksiyon meydana gelirse, ürünün kullanımı derhal durdurulmalıdır. Bir advers cilt reaksiyonunun belirtileri, tipik olarak ürünün uygulandığı bölgede meydana gelen kızarıklıklar, şişme ve iltihaplanmayı içerebilir. Bu reaksiyonlara kaşıntı ve hafif rahatsızlık eşlik edebilir. Çoğu durumda, advers reaksiyonlar ürünün kullanımı kesildikten sonra iki ila üç gün içinde azalacaktır. Orijinal durumuna dönene kadar, reaksiyon hafifledikçe cilt kuru ve pul pul görünebilir. Bio‑Oil® Skincare Oil uygulamasıyla ilgili olası bir alerjik reaksiyon konusunda herhangi bir endişe varsa, bunu kontrol etmek için basit bir alerji testi yapmak akıllıca olacaktır. Bu test, ön kolun iç kısmına az miktarda ürün sürülerek ve herhangi bir reaksiyon oluşup oluşmadığını görmek için 24 saatlik bir süre beklenerek yapılır. Ciltte hissedilebilir bir kızarıklık (eritem) veya ciltte hafif bir şişme (ödem) alerjik bir reaksiyon potansiyeline işaret edebilir.

Bio‑Oil® Skincare Oil ve bileşen hammaddeleri, kozmetik amaçlı hayvan deneylerine ilişkin AB yönetmeliklerine uygun olarak üretilmektedir. Bio‑Oil® Skincare Oil ve bileşenlerinden herhangi biri, Bio‑Oil veya hammadde tedarikçileri tarafından hayvanlar üzerinde test edilmemiştir.

Bio‑Oil® Skincare Oil hayvansal kaynaklı hiçbir bileşen içermez.

Bio‑Oil® Skincare Oil’in kazara yutulması durumunda, Bio‑Oil® Skincare Oil toksik olmadığından bulantı ve ishal hissinin ötesinde herhangi bir yan etki görülmesi olası değildir. Bununla birlikte, özellikle bir bebek veya çocuk tarafından kazara yutulması durumunda tıbbi yardım alınması önerilir.

Bio‑Oil® Skincare Oil hepsi ışığa duyarlı olan aynısefa, papatya, lavanta ve biberiye bitki özleri ve uçucu yağlarının yanı sıra A vitamini içerir. Güneş ışığına maruziyet zaman içinde renk değişimine neden olabilir. Ancak ürünün etkinliğini etkilemesi olası değildir. Önlem olarak, Bio‑Oil® Skincare Oil şişeleri bir UV emici içerir. Ürün yine de doğrudan güneş ışığından uzakta saklanmalıdır.

22 Ağustos 2023